| --fıkralar-- | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:51 pm | |
| Temizlikçi Kadın Temizlikçi bir kadın dışardan ilkokul diploması almak için sınava girer. Tabiat bilgisi soruları ve cevapları şöyle: Soru: Mide ne iş yapar? Cevap: Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür Soru: Akciğer ne iş yapar? Cevap: Solunum yapar. Bizi yaşatır. Soru: Kalp ne iş yapar? Cevap: Dolaşım yapar. Soru: Beyin ne iş yapar? Cevap: Bizim apartmanda kapıcılık yapar. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:51 pm | |
| Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş.tam da Türkiye'ye tatile gideceği gün... Aksilik bu ya... Uçağı kaçıracak;kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı?!.. .Hemen almış yerden;ve hikaye bu ya, bir bakmış ki Leonardo di Caprio'nun pasaportu...
"Ne olursa olsun artik" demiş ve şansını denemeye karar vermiş.Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi fotografini yapistirmis..uçmus türkiye'ye, ****** hava limaninda görevli gümrük memuru temel'in karsisina geçmis..temel almis pasaportu, adamin ismine bakmis:
"leonardo di caprio", fotografa bakmis, bi zenci, adama bakmis ayni zenci..bi kaç saskin bakistan sonra öbür masaya seslenmis,
"ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?" | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:51 pm | |
| Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir Yahudi. - "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis. Ingiliz'e sormus - "Titanik kaç yilinda batti?" Ingiliz hemen cevap vermis - "1912" diye. Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez: - "Titanik'te kaç kisi öldü?" Fransiz cevap vermis - "1050". - "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis. Ve Yahudi'ye dönmüs; - "Say lan isimlerini!" | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:52 pm | |
| John isten cikmadan once karisini evden arar; Tatlim , patron bir kac arkadasiyla beraber komsu eyaletteki buyuk golde balik avlamaya gidecek , benimde gelmemi istiyor. Bu hafta sonunu orada gecirecegiz. Bu benim terfi almam icin iyi bir firsat. Benim icin yeteri kadar giysi ve olta takim cantami hazirlarmisin? Direk ofisten cikacagiz ve gecerken evden cantalari alirim. Ha, yeni ipek mavi pijamamida koymayi unutma. Karisi biraz iskillenir. Fakatkocasinin istediklerini yapar. Hafta basinda adam eve gelir, biraz yorgundur ama iyi gozukmektedir. Karisi onu karsilar ve cok balik tutup tutmadigini sorar. John: Ha, evet epey balik tuttuk. . Fakat sana soyledigim pijamayi cantaya koymamissin. Karisi: Koymustum. Ama Balik olta takim cantasina koymustum.!!! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:52 pm | |
| Karisindan bosanmis olan bir adam, o gün annesini görecek olan kizina - Al kizim bu zarfi. Sen artik 18 yasina bastin. Bu annene verecegim son nafaka çeki. Bunu annene ver, sonra 1 adım geri çekil ve annenin yüzündeki ifadeyi seyret demis. Kiz annesine gitmis : - Anne babam bu zarfi sana gönderdi. Ben artik 18 yasima bastigimdan sana gönderdigi son nafaka çekiymis. Zarfi sana verip sonra 1 adim geride durup senin yüzündeki ifadeyi seyretmemi söyledi. Annesi : - Peki kizim .simdi babana git. 18 seneden sonra O'na aslinda senin gerçek baban olmadigini söyle. Sonra 1 adim geri çekil ve yüzündeki ifadeyi seyret ! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:52 pm | |
| Fransa' da bir kasabada kadinlar sik sik papaza gelerek kocalarina ihanetten dolayi gunah cikarirlarmis. Papaz kadinlarin basvuru seklinin utanc duvarini asmasi yuzunden, su parolayla basvurmalarini rica etmis: - "Sokakta giderken ayagim tasa takildi dustum" deyin. Ben anlarim" Papaz bu parolayi kasabanin belediye baskanina da citlatmis. Bir sure sonra da papaz baska bir kente atanmis. Yerine gelen papaz ise bu parolayi bilmediginden, geldiginin ikinci haftasinda duruma bir cozum bulmasi amaciyla belediye baskaninin huzuruna cikmis ve: "Butun kadinlarin ayagi tasa takilip, dusuyor, su sokaklari, asfalt yaptirsaniz da bu kazalarin onune gecsek!" deyince, parolayi bilen Baskan gulmeye baslamis. Papaz kizmis: "Bunda gulecek ne var? Sayin Baskan!" diye cikisir ve devam eder, "Sizin karinizin da geldigimden beri uc kez ayaginin takildigini soylersem herhalde gulmezsiniz!" | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:52 pm | |
| Evli adama sevgilisi durmadan sakalını kesmesi için baskı yapar. Adam yalvarır :
- Başka şey iste sevgilim. Karım sakalıma bayılıyor... Beni öldürür vallahi...
Sevgilisi o kadar ısrar eder, o kadar dırdır yapar ki adam dayanamaz gider kestirir sakallarını... Sevgilisinin yatakta teşekkürü müthiş olur. Adam geceyarısı eve döner, uyumakta olan karısının yanına sessizce uzanmaya çalışırken kadın uyanır ve karanlıkta elini uzatır. Kocasının yanağını okşar ve uyku sersemi mırıldanır :
- Özcan, sevgilim. Bu saatte burada ne işin var? Kocam nerdeyse gelir, biliyorsun... | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:52 pm | |
| Amerika'da mahkemede yargıç, tanık kadına kaç çocuğunun olduğunu sorar. Kadın "on" diye cevap verir. Adları sorulunca... Tanık kadın, yargıca -David, David, David, David, David, David, David, David, David, David... der. Yargıç bu kez merak eder. -On çocuğunuzun onunun da adları David mi? Kadın "Evet" deyince, yargıç merakla: -Peki çocuklarınız bahçede oynarken onları içeri nasıl çağırırsınız? Kadın bu soruyu gülümseyerek yanıtlar: -Ben yüksek sesle bir kez 'David' diye bağırırım, bir anda onu birden eve gelir. Yargıç yine merak ve de kuşkuyla: -Peki, yemeğe nasıl çağırırsınız onları? Tanık kadın yine gülümser: -Yüksek sesle bir kez, 'David yemek hazır... Haydi sofraya' derim, çocuklarımın onu birden sofrada yerlerini alırlar... Yargıcın merakı gittikçe artar: "Peki..." diye sorar bir kez daha. "İçlerinden yalnızca birine bir şey söylemek istediğinizde ne yapıyorsunuz?" Tanık kadın bu soruyu da kolaylıkla yanıtlar: -O zaman soyadlarıyla çağırırım... | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:53 pm | |
| Otobüsle giderken,Bolu Dağı'nda verilen molada hemen tuvalete koşturdu.Korkunç sıkışmıştı.Şansına boş kabin bulup kendini oraya attı...Tam oturmuştu ki,yan kabinden bir ses: _merhaba,dedi. Adam şaşkın, _merhaba,diye cevap verdi. Ses devam etti: _nasılsın? İlk defa başına böyle birşey geliyordu...Yine şaşkın şaşkın yanıtladı: _Sağol iyiyim,sen nasılsın? Ses sordu: _Ne yapıyorsun? Bir an tereddüt geçirdi.Adam onun tuvalette olduğunu bildiği için mutlaka ne yaptığınıda biliyordu.Düşündü ve yanıtladı: _Ben ,dedi;Bursa'dan Ankara'ya gidiyorum,sen nereye gidiyorsun? Adamın sonraki cümlesi muhabbeti sona erdirdi: _Hayatım,telefonu kapatıyorum.Yandaki tuvalette bir gerizekalı var.Sana sorduğum sorulara yanıt verip duruyor.Ben seni sonra ararım... | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:53 pm | |
| Adamın birine sayısaldan büyük ikramiye çıkıyor.Karısına bile söylemiyor sabaha karşı ikramiyeyi almak için Ankara'ya yola çıkıyor . Tam Elmadağ'a gelmişken bir telefon. Arayan kayınbiraderi -Nerdesin enişte ? -dışarıdayım hayırdır. -Çabuk eve gel - n'oldu ? çok mu acil - hemen gel ablam - yoksa hasta mı ? - yok sizlere ömür telefonu kapattıktan sonra adam koltuğa yaslanıp demiş ki: _Ey güzel Allah'ım, verdikçe veriyor, verdikçe veriyor ... | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:53 pm | |
| Bir adam yolda yürüyormuş.O sırada bir cenaze geçmiş yanından. 2 tabut var. Cenazenin arkasında köpek ve 20'ye yakın erkek kuyruk halinde.Tabutu taşıyan adama yaklaşmış: -Başınız sağolsun. -Sağolun. -Ne oldu?Bu köpek nedir? -Bu köpek bizim kadını ısırdı öldürdü.Adam merakla. -Yaa....Bu ikinci tabut nedir? -Bu köpek bizim kaynanayı ısırdı öldürdü.Adam düşünür: -Bu köpeği 1-2 haftalığına bana ödünç verir misin?Adam hemen cevap verir: -Tamam ama kuyruğun arkasına geç. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:53 pm | |
| Amerika'da adamin biri isine giderken birden anormal bir trafigin icine duser, ama trafik bir milimetre bile kipirdamamaktadir. Bir sure sonra arabsinin yan camina birisinin tikladigini gorur ve camini acar
-Ne var, ne olmus acaba ?
-Teroristler Bush'u yakaladilar... Eger 1 milyar dolar verilmezse,ustune benzin dokup yakacaklarmis
-Haa simdi anladim bu trafigi
-Ya iste onun icin, herkesten biraz yardim topluyoruz
-Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?
-Valla yaklasik olarak 5 'er litre | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:53 pm | |
| Adamın biri, dekoratörlerin ne iş yaptıklarını bilmiyordu. Bir arkadaşına sordu. Arkadaşı, dilinin döndüğü kadar anlattı: "Canım dekoratör sözgelimi, hangi odanın ne şekilde boyanacağını, ne biçim duvar kağıdı ile kaplanacağını söyler. Hangi odaya hangi eşyaların yerleştirileceğini, koltukların nereye konacağını belirtir. Perdeler konusunda fikir verir." Beriki dinledi, dinledi gülmeye başladı: "Canım desene kaynanam gibi bir şey. Bundan meslek mi olur?" | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:53 pm | |
| Bir isadami tavernaya girer, bara oturur ve bir dublemartini sipariseder.Ickisini bitirdikten sonra, gomleginin cebine bir gozatar, ardindanbarmene bir duble martini daha hazirlamasini soyler.Bunu da bitirince, yine gomleginin cebine bir goz atar, sonra barmene donup bir duble daha martini siparisi verir.
Barmen;'Bakin bayim, size butun bir gece boyunca martini getirebilirim. Fakat, bardagi her doldurmami istemenizden once nicin gomleginizin cebine baktiginizi soylemek zorundasiniz.'deyince adam cevap verir;
'Karimin fotografina bakiyorum.Ne zaman gozume guzel gozukecek, iste o zaman eve gitme zamani gelmis olacak. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:54 pm | |
| Bir ülkede bir bakan kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor basın her gün kendisiyle uğraşıyordu.
Artık canına tak etmişti ve ''Öyle bir şey yapayım ki gazeteciler mat olsun...''diye düşünürken aklına bir fikir geldi.Bakanın bazı özel yetenekleri vardı ve bu yeteneklerinden birini kullanarak basın mensuplarını etkilemeye karar vererek bir basın bildirisi yayınladı:
''Pazar günü saat 10:00'da bakan denizin üstünde yürüyecek...
''Pazar sabahı saat 10:00'da tüm basın mensupları bildiride belirtilen yerde toplandılar...Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üstünde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar yürüyerek ilerledi...Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.Fakat ertesi gün tüm gazetelerde şu başlık okundu:
''Bakan yüzme bilmiyor!!'' | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:54 pm | |
| Yeşil gözlü sarışının biri kütüphaneye girmiş. Dosdoğru bankoya yürümüş.
"Bir Hamburger, bir Patates ve bir de Cola istiyorum"
Bankodaki adam şaşkınlıkla sarışının yüzüne bakmış. Bizim yeşil mi yeşil gözlü sarışın adamın anlamadığını sanıp bağırarak tekrarlamış:
"BİR HAMBURGER, BİR PATATES BİR DE COLA İSTİYORUM!"
Adam daha büyük bir şaşkınlıkla yanıtlamış:
"Hanımefendi burası kütüphane..."
Yeşil gözlü sarışın bunun üzerine,
"Ohh, özür dilerim"
deyip neredeyse fısıldayarak:
"Bana bir hamburger, bir Patates, bir de Cola lütfen'’ | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:54 pm | |
| Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş. O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.
Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş. -Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş : -Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim? | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:54 pm | |
| Bir adam karakolun önüne gelmiş: -Buralarda siyak inek bulunurmu? -Hayır. -Peki siyah büyük at falan? -Bulunmaz. -Büyük siyah köpek? -Yoktur! -tüh demek ezilen köyün papazıydı | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:54 pm | |
| İkinci dünya savaşı sırasında bir İngiliz Almanya üzerinde düşürülür. Almanlar bunu esir alırlar fakat İngiliz'in bir bacağı ve iki kolu kangren olmuştur. Almanlar ilk önce bacağı keserler ve İngiliz Almanlardan bu bacağı ana vatanı olan İngiltere'ye atmalarını ister. Almanlar da atar. Sonra İngiliz'in kolu kesilir, İngiliz yine aynı dilekte bulunur ve Almanlar da yerine getirir. Bu sefer de Almanlar öteki kolu keserler. İngiliz her zamanki gibi Almanlar'dan kolu anavatanına atmalarını ister fakat Almanlar " OLMAZ!" derler, İngiliz nedenini sorunca şöyle cevaplarlar:
_ "Sen galiba kaçmaya çalışıyorsun!" | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:55 pm | |
| Yakalandığı soğuk algınlığı nedeni ile işine bir hafta gelemeyen Jim'in odasına "geçmiş olsun" ziyaretine gittim, beni karşılayıp
" Daha iyiyim, teşekkürler.." dedi.
"Ama evde yattığım süre içinde beni çok mutlu eden bir gözlemim oldu.."
"Yaa.. Neydi?.."
"Karım.. Karımın beni gerçekten sevdiğini anladım...
Ben evdeyim diye o kadar mutluydu ki.. İnanır mısın, ne zaman postacı, sütçü, tesisatcı kapıyı çalsa, koşarak kapıyı aralayıp heyecanla "Kocam evde.. Kocam evde.."deyişini bir duysaydın...!" | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:55 pm | |
| Evli bir çift cadılar partisine davetliydi.Dışarıya çıkmak için hazırlanırlarken kadının migreni tuttu, evde kalmak zorundaydı.Kocasına, partiye yalnız gitmesini, onun eğlencesini bozmak istemediğini söyledi.Biraz tartıştıktan sonra adam kostümünü giydi ve partiye gitti kadın da birkaç aspirin alıp yattı. Biraz uyuduktan sonra kendini daha iyi hissederek uyandı ve partiye giderek kocasına sürpriz yapmaya karar verdi. Tam hazırlanırken "acaba ben yanında değilken kocam neler yapıyor" diye düşündü ve kocasının kendisini tanımaması için değişik bir kostüm giyerek partiye gitti. Oraya vardığında bir kenarda onu izlemeye başladı. Kocası arka arkaya değişik kızlarla ve onlarla çok yakınlaşarak dansediyordu, nereye kadar gidebileceğini görmeye karar verdi.Kocasına yaklaştı ,Onunla çok samimi bir şekilde dansetmeye başladı,kulağına dışarıya çıkabileceklerini fısıldadı. Arabalardan birine girerek seviştiler ve gece yarısından önce maskeler çıkarılmadan kadın eve gitti, kocasının dönüşünü beklemeye başladı. Adam sabaha karşı 01.00 sularında döndü ve doğru yatağa gitti. Kadin :
_"Parti nasıldı kocacığım" diye sordu, Adam da:
_"Sensiz hiç eğlenemedim tatlım" diye yanıtladı. Kadın,
_"inanmıyorum" diye cevapladı, "Bahse girerim çok eğlenmişsindir" Adam:
_"Gerçekten hayatım. Partiye gittiğimde bazı arkadaşlarla sıkıldık, alt kata inip bütün gece poker oynadık. Fakat kostümümü ödünç verdiğim o Allah'ın cezası herif bir eğlenmiş, bir eğlenmiş, anlata anlata bitiremedi. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:55 pm | |
| Of'lu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:
_Paranızı sokağa atıyorsunuz. Kazanan kim? Meyhaneci...
_En büyük dükkkan kimin? Meyhanecinin...
_En güzel ev kimin? Meyhanecinin...
_Ya en güzel araba? Meyhanecinin...
_Bu paraları veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar...
Aradan 2 hafta geçer, Temel koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek:
_Allah razı olsun hocam, senin verdiğiin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu..
Hoca memnun:
_Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatlarını ahirette de göreceksin oğlum.der.
Temel düzeltir:
_içkiyi bırakmadım hocam, meyhane açtım! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:55 pm | |
| Adamın biri şehirlerarası yolcu taşımacılığında kullanmak üzere Ford minibüs satın alır.İlk sefere çıkacağı gün çok heyecanlıdır.Yolcuları tepeleme doldurur ve yola çıkarlar.Fakat minibüsü öyle hızlı kullanmaktadır ki minibüsün en arka koltuğunda oturan 60 yaşlarında bir ihtiyar amca şöfore:
_Yavrum biraz yavaş gitsene kaza yapacaksın,deyinceşöfor heyecanla:
_Beybaba sen Ford minibüs bilirmisin? der
İhtiyar adam:
_Hayır bilmiyorum,deyince şöfor:
_O zaman otur yerine bir daha işime karışma ,der.
Neyse seyahat bu şekilde devam eder.İleride keskin bir virajdan 120Km hızla dönünce uçuruma yuvarlanmaktan son anda kurtulurlar.Bu arada minibüsteki yolculardan orta sıralarda oturmakta olan yaşlı bir kadın:
_Şoför bey rica ederim yavaş git,evde çoluk çocuğumuz bekliyor,deyince şoför kadına:
_Abla sen Ford minibüs bilirmisin?deyince kadın:
_Hayır nereden bileyim,der.Şoför bunu üzerine:
_O zaman sus bana müdahele etme,der.
Yola devam ederler.Artık minibüs öyle süratli gitmektedir ki herkesin yüreği ağzında şoförün insafa gelmesini bekler.Şoförün sağında oturan adam dayanamayıp:
_Şoför bey yavaş gitsene canınamı susadın deyince şoför bağırır:
_Abi sen Ford minibüs bilir misin?deyince adam:
_Evet biliyorum ne olacak !.der.
Bunun üzerine şoför heyecan içerisinde bağırır:
_İyi o zaman çabuk söyle bunun freni nerede!.... | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:55 pm | |
| Sarışın Fidye İstiyor... Bir sarışının para sıkıntısı varmış. Çaresiz, bir çocuk kaçırıp fidye istemeye karar vermiş. Parkta bir çocuğu yakalayıp;
- ''seni kaçırıyorum'' demiş ve bir fidye notu yazmış;
''Çocuğunuzu kaçırdım, onu tekrar görmek istiyorsanız, bir kesekağıdına 10 bin dolar koyup oyun parkının kuzey tarafındaki kayın ağacının kovuğuna bırakın''. İmza: Bir sarışın.
Sonra da, yazdığı notu bir iğne ile çocuğun sırtına iliştirdikten sonra;
- ''git bu notu anne babana göster'' diyerek çocuğu evine yollamış.
Ertesi gün sarışın parka gidip, ağacın kovuğuna bakmış, gerçekten'de bir kese kağıdı ve içinde de 10 bin dolar var. Bir de not;
''Teessüf ederim. Bir sarışın, böyle bir şeyi başka bir sarışının oğluna nasıl yapar?'' | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: --fıkralar-- Ptsi Mart 16, 2009 8:55 pm | |
| Ressam galeri sahibine sergide resimlerinin ilgi görüp görmediğini sordu. Galeri sahibi şöyle cevapladı: - Sana bir iyi bir de kötü haberim var. Iyi haber: Bir beyefendi senin resimleri inceledi ve sen öldükten sonra bu resimlerin kıymetlenip kıymetlenmiyeceğini sordu. Ben de evet dedim. Bunun üzerine 15 resmin tamamını satın aldı. 'Harika' diye bağırdı ressam. 'Peki kötü haber ne?' - Adam senin doktorundu... | |
|
| |
| --fıkralar-- | |
|