| Karadeniz Fıkraları | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:43 pm | |
| Skorbord
Temel, evli bir arkadaşını ziyarete gider. Evin hanımı çok güzel bir içki masası hazırlamıştır. Hep birlikte yiyip, içip sohbet ederler. Kimse zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmaz. İçkinin etkisiyle, ev sahibi sızar ve horlamaya başlar. Kadın, Temel'e yaklaşır ve kulağına fısıldar: - Haydi biraz sevişelim. Temel sıkılarak: - Nasıl olur? Sen benim arkadaşımın eşisin. Hem sonra ya aniden uyanırsa ? Kadın, üstündeki son giysiyi de çıkartırken: - Yer yerinden oynasa, uyanmaz artık. Temel eğilir ve arkadaşının göğsünden bir kıl kopartır. Arkadaşının horultusunda hiçbir değişme olmaz. Bunun üzerine kadınla çılgınca sevişmeye başlar. Kadın, bir süre sonra içli bir sesle: - Haydi bir daha. Temel, arkadaşının göğsünden bir kıl daha kopartır, horultu yine devam etmektedir. Bir kez daha sevişirler. Olay, sabaha kadar tam beş kez tekrarlanır. Güneşin ilk ışıkları odaya dolarken, Temel bir kıl daha koparınca, arkadaşı: - Bak dostum, bütün gece karımla seviştin. Ses çıkartmadım. Ama beni skorboard olarak kullanmaya devam edersen, canına okurum ha! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:43 pm | |
| Dedikoducu Pezevenk Temel hergün evine trenle gidip gelmektedir.Yine bir gün trende giderken karşısında oturan adamın biri pezevenk der. Temel şaşırır acep bağamı dedi diye sağına soluna bakınır. Adam yine pezevenk der.Temel yine şaşkınlık içinde sağa sola bakınır; sanırım bağa dedi der. Olay çıkmaması için ilk durakda iner ve olayı evde karısına anlatır. -Fadime bugün trende adamın biri bağa pezevenk dedi der. Fadime ; hadi ya bak terbiyesize der. Temel ertesi gün aynı adamla tekrar trende karşılaşır.Adam bu sefer Temel'e bakarak şöle der: -Dedikoducu pezevenk... | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:43 pm | |
| Dile benden ne dilersen Temel, Dursun'a arabasının öyküsünü anlatıyordu : -"Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köşeye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasını aldım." Dursun : -"iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı!." | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:43 pm | |
| İşaret Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış : - Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ? - Evet kayığa işaret koydum - Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:44 pm | |
| Temel Kitap Yazarsa?
Temel bir gün bir kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk'a koşar 'Sevgili üstat, ben bir kitap yazmaya karar verdim ama çok satsın istiyorum ne yapmalıyım ?' der. Pamuk, bak Temel Türkiye'de tutan üç şey vardır. Birincisi seks, ikincisi asalet, sonuncusu da de gizem. Sen kitaba bunları içeren bir başlık koyarsan kitabın en az on bin satar. Temel hemen başlamış kitabi yazmaya, 3 ay sonra geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabın adını sormuş, temel de, 'Kontesi kim sikti?' demiş. Orhan 'Afferim, çok güzel olmuş, kontes ile asaleti, sikmekle seksi vurgulamışsın, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha var. Bu baslığa bir de din katabilirsen en çok satanlar listesine tepeden girersin. Temel yine çıkmış ve kitabı değiştirmeye başlamış. 1 ay sonra tekrar geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabin adini sorunca Temel: 'Allah Allah, kontesi kim sikti? | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:44 pm | |
| Temel Ve Maymun
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:44 pm | |
| Otelci Temel Otelci Temel’in kapısını bir gece bir İspanyol asilzadesi çalmış. -Boş odanız var mı? -Kimsunuz? -Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo. -Haa, pu kadar uşağu alacak yerum yok! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:44 pm | |
| Kizartma Tavuk Bizim Temel karakolda başkomiserdir. Bir gün bir kadın gelir: - Komiser bey komiser bey! Kocama tavuklu bezelye yapacaktım ... Ben onu haşlayana kadar kocamı markete bezelye almaya gönderdim. Gidiş o gidiş gelmedi... Ben ne yapacağım? Komiser Temel kadına hiç bakmadan: - En eyisi siz o tavuğu kizartma yapin. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:44 pm | |
| Sarı Bar(yeni) Temel eğlenmek için bir yer arıyormuş.Daha önce bir çok bara gitmiş fakat simdi gidecek farklı bir yer arıyormuş.Bir arkadaşı ona Sarı Bar adlı bir yer önermiş.Oda gitmiş fakat diğer yerlerden hiçbir farkı yokmuş.Neyse demiş içkisini içmiş tuvalete gitmiş . Bir de ne görsün altın bir pisuar var. Çok şaşırmış daha sonra pisuara işeyip gitmiş. Öbür gün yine gelmiş ve içkisini içip tuvalete gitmiş. Bir de ne görsün altın pisuar yerinde yok. Barmene gidip"Tek farkınız altın pisuardı,şimdi o da yok"demiş. Barmen barda oturan iri yarı adama dönüp "Necmi abii senin saksofona işeyen adam geldi" demiş. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:45 pm | |
| Yassı Tavuk Karadeniz'i gezen bir adam yolda aniden önüne çıkan tavuğu ezmiş. Hayvanı ezdiği için üzüntü duymuş ve gidip sahibine en azından parasını vermek istemiş. Almış tavuğu ve hemen oradaki köye gitmiş. Elindeki tavukla kahveden içeri girmiş ve : - Afedersiniz; ben hemen köy dışında bu tavuğu ezdim. Sahibini arıyorum, en azından parasını vereyim diye. Acaba bu tavuğun sahibi kim ? Bunun üzerine hep beraber tavuğa bakan Lazlar : - Hemşerim sen yanlış geldin. Bizim köyde böyle yassı tavuk bulunmaz. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:45 pm | |
| Mendil Temel ve İdris sahilde gezinirken Temel'in kafasına martı sıçmış. Temel : - Mendilin var mı - Var da, ne yapacaksın ? Martı çoktan uzaklaştı. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:45 pm | |
| Paça Adamın biri Karadeniz'i gezerken bakmış bir köyde bütün koyunlar üç bacaklı. Merak etmiş ve arabasından inip çobana sormuş niye koyunlar böyle diye. Bunun üzerine çoban : - Canımız her paça istediğinde koca koyunu kesecek değildik herhalde... | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:45 pm | |
| Firar Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli...Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle: -Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım kısım firar edeysun... | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:46 pm | |
| Karadenizde bir köyde,kahvehanede oturuyorlarken adama arkadaşlari sorar; -Senin aile yaşantina hayraniz,eşin ve çocuklarinla çok mutlu bir yaşantin var.Karinin bir dedigini iki etmiyorsun.Bu mutlulugun sirrini bize de anlat. -Anlatayim,der adam.Dügünümüz bittikten sonra karim kendi atina,ben de kendi atima bindik evimize dogru gidiyoruz.Benim bindigim atin ayagi takildi ve sendeledi. Karim egildi ve benim atima 'bir' dedi.Biraz daha ilerledik ve benim atimin ayagi tekrar takilip tökezledigi zaman esim tekrar egilip 'iki' dedi. Az sonra atim tekrar ayni sekilde tökezleyince eşim atindan indi ve at'a 'üç' dedi ve çeyizinden tabancasini çikarip atimi alnindan vurdu. Ben şok olmustum eşime bir hisimla çıkıştım. -Yazik degil mi ata neden vurdun manyak misin sen diye bagirdim. Karim arkasini döndü be bana 'bir' dedi. Ve o günden sonra karimin bir dedigini iki etmedim.... | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:46 pm | |
| Uy sevgili uşağum Dursun, Allah'ın selamı üstine olsin... Mektubu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum, çabuk okuyamazsun ! Benden yana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyüm, yeni pir iş puldum. Emrimde yüze yakın adam var, hepsi de sessüz sedasuz, kendi hallerinde. Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum. Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli değül. Haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum. Temel emicen de tükan açtı, o da otuza aldigini yirmipeşe verir, sürümden kazaniyormuş öyle dedi. Bizim köye findukçularin Temel'i muhtar sectuk, akillu usak da! Geçen gün hepimizi zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel akilludur, hem de durusttur.. Geçenlerde bir taksinin şoforu köye varmış, muhtari arayu, meğer yolda pir tavuk ezmuş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmış, ha pu bizden değildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demiş. Senin küçüğün Memet cok akilli bir uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmiş, elinde bir ip sallayup duriy. Anan, “Uy uşağum ne edeysun orada ?” demiş. O da hava turumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat pakayum şu hava turumu işinu dedim. Anlatti, meğer ip sallanunca havanin rüzgarli olduğuni, ip islaninca da yağmur yağdiğuni anlaymiş. Çok akilli uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akilli degildun! Yaa işte boyle usağum.. Memleçetten sağa pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum.. Baki Hudaya emanet ol. Baban
Not: Mektupa para koyacaktum, ama geç aklima celdi, zarfi kapatmişum ! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:46 pm | |
| Karadeniz’de bir kasabada bir çukur varmış.
Özellikle geceleri, karanlıkta önünü görmeyenler bu çukura düşer yaralanırmış. Bu yaralanmalar gittikçe sıklaşınca kasabanın ileri gelen üç kişisi toplanıp bir çözüm bulmaya çalışmış.
İlki: Pence, demiş, cukurun yaninda bir ampulans pekletelum. Pöylece tüşenler hemen hasdaneye yetiştirilebilur.
İkincisi itiraz etmiş: Ampulansla hasdaneye varincaya kadar adam ölür , demiş, pence pu cukurun yanina bir hasdane kuralum.
Üçüncü ileri gelen kişi olan Temel dayanamamış: Yahu siz ne diysınız ? Orata cukur var tiye yanina hasdane yapilır mu ? Pence pu cukuru hemen kapatalım. Hastanenin yanina yeni pir cukur açaruk. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: Karadeniz Fıkraları Paz Mart 15, 2009 12:46 pm | |
| Karadenizlinin birinin canı fotoğraf çektirmek istemiş. Ama vesikalıklarda gerçek güzelliğinin fark edilmediğini bildiğinden, fotoğrafçıya gitmiş demiş ki: -Fotoğrafimu çekeceksun daa, yalniz vesikaluk olmayacak! -Tabi efenim, 24 çarpı 32'ye ne dersiniz peki? -768 derim de, punin konimuzla ne alakasi vardur da... | |
|
| |
| Karadeniz Fıkraları | |
|