| süper fıkra arşivi | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:09 pm | |
| TEMBEL BABA
Birgün Hasan koşarak odaya girdi ve elindeki karneyi babasına uzattı. Babası karneye şöyle bir gözatar. - İyi bir iş yapmışsın gibi bu karneyi sıkılmadan bana gösterebiliyorsun değil mi?" diye çıkıştı, "Şu karnenin haline bak. Beden dersinden başka iyi not var mı şunda?" Hasan gayet sakin, cevap verdi: - Ama babaağım, kızma! Bu benim değil senin, kitaplannrn arasında bulduğum eski bir karnenmiş! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:09 pm | |
| Bir mecliste konuşulurken Amerikalı - Biz Mars'a gideceğiz! demiş. Alman: - Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz! demiş. Fransız: - Atom bombasını etkisiz hale getirecek prajelerimiz var. demiş. Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için - Biz de güneşe gideceğiz!" demiş. - Güneşe gidemezsiniz! Güneş yakar, demişler, Karadenizli gülümsemiş: - O kadar da enayi değiliz tabi... Akşam serinliğinde gideceğiz da! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:09 pm | |
| Temel yaşlanmış ve sol ayağı devamlı ağrımaya başlamıştır. Ağrılara dayanamayan Temel günün birinde doktora gitmiş:- Eyi çünler toktor pey! - Buyurun, size nasıl yardıma olabilirim? - Pir şiçayetum vardur. - Anlatın sizi dinliyorum! - Haçan pu benim sol ayağım tevamli olarak ağrımaktadır. Temeli kısa süre inceleyen doktor teşhisini koyar. - Efendim, sizin rahatsızlığınız yaşlılıktan meydana gelmektedir. Yani ayağınızda romatizma vardır. Doktorun bu teşhisini duyan Temel çıkışır: - Ula toktor pey! Madem öyle diyeysunuz ama penum sağ ayağım hiç ağnmıyor, o da öbür ayağımla aynı yaşta teğilmidur? | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:09 pm | |
| Temel iş için sözlü sınava giriyor. Çok heyecanlı önceki adaya soruyor. - Ne sorayiler? - Ayakkabı. Temel'in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar. - Dört ayaklıdır, "Miyav miyav!" der. Temel soruyor. - Bağcıklımıdur? | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:10 pm | |
| Temel bilim adamıyken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlarlar. - Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 'metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk, öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır. Sıra Türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya: - Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık. Öyleyse atalanmız telsiz telefon kullanmışlardır. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:10 pm | |
| Temel hayvanat bahçesinde gezerken açik bulduğu bir kafesten içeri dalmış. Görevliler, - Hoop, dur! Ne yapıyorsun? Orası arslan kafesi! diye bağırmışlar. Temel geri dönmüş ve: - Sankim arslanınızı yedük | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:10 pm | |
| Aritmetik öğretmeni Temel, öğrencilerinden şikayet ediyormuş: - Terste Peş kere Peş kaç ediy?" diye sorayrum, 40 cevapı alayrum. Halpuki peş kere peş yirmi peş, pilemedun otuz eder da! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:10 pm | |
| Arkadaşı Karadenizli'ye sormuş: - Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır? - Ben çendi çendime konuşmayrum. Adamı çözümün önüne cetirirum, öyle konuşayrum! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:12 pm | |
| Temel'le Dursun Sultanahmet’te gezinirlerken bir turist kendilerine adres sorar. Turist İngilizce, Almanca ve Fransızca sorar ama bizimkiler anlamazlar. Temel der ki: - Ula Tursun, Bir yabancı dil öğrenemedik gitti! Dursun cevap verir: - Ula neye yarayacak ki? Bak adam üç dil biliyor, yine derdini anlatamıyor. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:12 pm | |
| Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görevi sona erince Konut'u boşaltmış. Bir sabah yaşlı bir adam konutun kapısına gelip sormuş: - Recep Bey ile görüşmek istiyorum. Kapıdaki koruma polis memuru: - Recep Bey artık başbakan değil ve burada oturmuyor. Yaşlı adam polise teşekkür eder ve ayrılır. Ertesi gün sabah yine aynı yaşlı adam : - Affedersiniz, acaba Recep Bey ile görüşmem mümkün mü? Kapıdaki aynı polis : - Bakın efendim Recep Bey başbakan değil. Konutu boşalttılar. Yaşlı adam sesini çıkarmadan arkasını dönerek uzaklaşır. Üçüncü gün, yine aynı yaşlı adam aynı taleple polis memuruna başvurunca... Tepesi atan memur, adama çıkışarak "Bakın efendim, bu üçüncü günkü gelişiniz" demiş: - Size konutun boş olduğunu ve Recep Bey'in artık başbakan olmadığını her seferinde söylüyorum. Bunu anlamaktan aciz misiniz yoksa? Yaşlı adam "Ne münasebet evladım? Bunamış gibi bir halim mi var yoksa?" deyip eklemiş: - Sadece söylediklerinizi tekrar tekrar duymaktan çok büyük zevk alıyorum. Polis esas duruşa geçip selâm durarak: - Yarın görüşmek üzere efendim!.. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:12 pm | |
| Bir Fransız'la bir İngiliz konuşuyorlardı. Fransız'a göre İsviçreliler hep para için savaşıyorlardı. Fransızlar'sa şeref için savaşmakla ün yapmışlardı. Bu safsataları sabırla dinleyen İsviçreli, büyük bir soğukkanlılıkla cevabım yapıştırıverdi: - Herhalde her ülke kendisinde en az olan için savaşır! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:13 pm | |
| Iki arkadaş askere gitmişler, ikisi de paraşütçü olmuş. Belli bir eğitim gördükten sonra paraşütle deneme yapıyorlarmış. İkisi de uçaktan atlamışlar. Ellerinde yüksekliği gösteren bir alet varmış. Arkadaşlardan birisi alete bakarak sayıyormuş: - 250,200, 150. 100, 90. 80. 70,60,50, 40, 30, 20... - Açmasak da olur. Geldik... | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:13 pm | |
| Bir kamyonun şoförü ve muavini bir gün kamyona 6 metre yüksekliğinde yük yük]eyip yola çıkmışlar. Bir süre sonra yüksekliği 5 metre olan köprünün altından geçeceklermiş. Muavin sağa sola bakınmış ve şoföre, - Trafik polisi yok, geç abii demiş. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:13 pm | |
| İskoçya’da nesli tükenmekte olan dünyanın en uzun ömürlü hayvanlarından üç kaplumbağanın canlan sıkılmış ve ne yapacaklarını bilmiyorlarmış. içlerinden biri uzaklardaki bir dağı gösterip - Haydi şu dağın zirvesinde piknik yapalım!" demiş. Güzel fikir diye almışlar yanlarına kolalarını ve yiyeceklerini yola koyulmuşlar. Dağın zirvesine ulaşmak tam yirmi yıl sürmüş. Soluklandıktan sonra içlerinden biri, - Haydi yemeğimizi yiyip kolalarımızı içelim! demiş sofra hazırlanmış ama o da ne? Kolaları açmak için açacak getirmeyi unutmuşlar. Kimin gideceğine karar verirlerken içlerinden yaşı küçük olan, Ben giderim ama bir şartla, kimse ben gelinceye kadar yemeklere dokunmayacak! demiş ve kabul edildikten sonra yola koyulmuş. Aradan 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl, derken 50 yıl geçmiş; halâ gelen yok. içlerinden en yaşlı olanı, - Ben artık yaşlandım. izin ver de bir parça ekmek yiyeyim!" demiş. Arkadaşı da "Tamam!" demiş ve yaşlı kaplumbağa tam ağzına lokmasını götürüp ısırdığı esnada karşı taraftaki çalıların arasında bir hışırtı duyulmuş ve birden en küçük kaplumbağa fırlayarak seslenmiş: "Yalancılar! E ben de gitmeyeceğim!" | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:13 pm | |
| Bir savaş gemisi karanlık ve sisli gecede yol aIıyormuş. Derken kaptan köşkündeki komutan tam karşıda ve uzakta üzerlerine doğru gelen ışık fark etmiş. Hemen karşı tarafa sinyal göndererek şu mesajı geçmiş: - Derhal rotanızı 30 derece doğuya çeviriniz!" Karşıdan anında cevap gelmiş: - Sen rotanı 30 derece batıya çevir!" Komutan şaşırmış, biraz da sinirlenmiş, mesajı tekrarlamış: - Rotanı derhal 30 derece doğuya çevir, emrediyorum!" Karşıdan cevap gelmiş: - Asıl sen rotanı 30 derece batıya çevireceksin!" Komutan öfkeden küp]ere binmiş, bir mesaj daha yollamış: - Ben 30 yıllık kaptanım, sana son kez emrediyorum, rotanı 50 derece batıya çevir! Karşıdan gelen cevap yine aynı: - Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotanı 50 derece batıya çevir." Komutan o kadar sinirlenmiş ki hemen mürettebata bütün topları ateşe hazır hale getirmelerini emretmiş ve son defa bir mesaj göndermiş: - Burası bir savaş gemisi. derhal rotanı 30 derece batıya çevirmezsen ateşe başlayacağız." Karşının son cevabıysa şu olmuş: - Burası da bir deniz feneri... Rotanı bir an önce 30 derece batıya çevirmezsen birazdan kayalara çarpacaksın!" | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:14 pm | |
| Bir savaş gemisi karanlık ve sisli gecede yol aIıyormuş. Derken kaptan köşkündeki komutan tam karşıda ve uzakta üzerlerine doğru gelen ışık fark etmiş. Hemen karşı tarafa sinyal göndererek şu mesajı geçmiş: - Derhal rotanızı 30 derece doğuya çeviriniz!" Karşıdan anında cevap gelmiş: - Sen rotanı 30 derece batıya çevir!" Komutan şaşırmış, biraz da sinirlenmiş, mesajı tekrarlamış: - Rotanı derhal 30 derece doğuya çevir, emrediyorum!" Karşıdan cevap gelmiş: - Asıl sen rotanı 30 derece batıya çevireceksin!" Komutan öfkeden küp]ere binmiş, bir mesaj daha yollamış: - Ben 30 yıllık kaptanım, sana son kez emrediyorum, rotanı 50 derece batıya çevir! Karşıdan gelen cevap yine aynı: - Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotanı 50 derece batıya çevir." Komutan o kadar sinirlenmiş ki hemen mürettebata bütün topları ateşe hazır hale getirmelerini emretmiş ve son defa bir mesaj göndermiş: - Burası bir savaş gemisi. derhal rotanı 30 derece batıya çevirmezsen ateşe başlayacağız." Karşının son cevabıysa şu olmuş: - Burası da bir deniz feneri... Rotanı bir an önce 30 derece batıya çevirmezsen birazdan kayalara çarpacaksın!" | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:14 pm | |
| Sakıp Sabancı'ya bir gün demişler ki: - Ağam! Bu dünyada her şey senin için güllük gülistanlık. Nereye baksak her taraf ta senin şirketleri, fabrikaları görüyoruz: MarSA, YünSa. LasSA, ToyotaSA... Burada işin iyi. Ya diğer tarafta ne olacak, orada ne yapacaksın? Sakıp Ağa gülmüş: - Öte yanda da işimizi sağlama aldık. Bir taraftmızda İSA, diğer taraftmızda MuSA | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:14 pm | |
| Bir karpuz tarlası olan çiftçi her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Epey düşündükten sonra tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi. "Dikkat! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi!" Ertesi akşam karpuz yiyemeden kaçan çocukları keyifle izledi. Bir hafta sonra çiftçi tarlasında geziyordu. Karpuzlarını kontrol ederek eksik olmadığını düşünürken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti: "Şimdi o karpuzlardan iki tane var!" Bir karpuz tarlası olan çiftçi her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Epey düşündükten sonra tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi. "Dikkat! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi!" Ertesi akşam karpuz yiyemeden kaçan çocukları keyifle izledi. Bir hafta sonra çiftçi tarlasında geziyordu. Karpuzlarını kontrol ederek eksik olmadığını düşünürken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti: "Şimdi o karpuzlardan iki tane var!" | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:14 pm | |
| Çok akıllı geçinirdi. Kapısında "İkinci kez gelen hastalardan yarım ücret alınır" yazılı doktora girdi. Gülerek dedi ki: - Bakın doktorcuğum! Yine ben geldim, hatırladınız mı beni? Doktor da güldü: - Tabii, hatırlamaz olur muyum? - Eeee? Muayene etmeyecek misiniz? | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:15 pm | |
| Hayrola nereden? - Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum... - Ne vardı radyoda? - Spi spi spi spiker-sı sı sı sınavı vardı da... - Eeee, ne oldu? - Bı bı bı bırak yahu? Kı kı kıravat tak tak takmadık diye almadılar. | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:15 pm | |
| Tatbikat yapılıyormuş. Temel elde tüfek yerde yatıyormuş. komutan gelip sormuş: - Düşman önden gelirse ne yaparsın Temel cevaplamış. "Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse..." diye tekrar sormuş komutan. Temel bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda: - Ya düşman tepeden gelirse? deyince Temel dayanamamış ve taşı gediğine koymuş: - Ha bu memleketin tek askerü ben miyum komitanum daa! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:15 pm | |
| Temel uçakla Trabzon'a gidecekmiş. Oturmuş bir yere rasgele... Asıl yer sahibi gelmiş: - Beyefendi! Burası benim yerim, kalkar mısınız? - Hayır - Beyefendi! Burası benim yerim, kalkın! - Hayır! Yer sahibi gidip hostese başvurmuş. Hostes: - Beyefendi! Burası sizin yeriniz değil, kalkar mısınız lütfen? - Kalkmam! Hostes çare bulamayınca kaptana başvurmuş. Kaptan Temel'in kulağına bir şey fısıldamış, Temel geçip arka tarafa oturmuş. Herkes hayret etmiş, "Biz bu kadar uğraştık kalkmadı, acaba kaptan nasıl kaldırdı onu?" Dayanamayıp kaptana sormuşlar. Kaptan cevap vermiş: - Temel' e dedim ki: Bu koltuk Trabzon' a gitmez! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:15 pm | |
| Çocuk okuldan bir gözü şiş olarak dönünce annesi telaşlandı: - Oğlum, ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa? - Hayır düşmedim. Arkadaşım Orhan' la dövüştük. Ben de yarın onun gözünü şişireceğim! Annesi yatıştırmaya çalıştı : - Sakın ha! Dövüşmek iyi bir şey değil. Ben sana yarın pasta, çörek yereyim. Arkadaşına da ver, barışın. Güzel güzel oynayın olmaz mı? - Olur anneciğim, barışırım Ertesi gün çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü. Annesi merakla sordu: - Yine ne oldu? - Arkadaşım yaptı; daha çok pasta, çörek istiyor! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:16 pm | |
| Dünya Genetik Projeler Yarışması yapılıyormuş. Bütün ülkelerden genetik profesörleri yarışmaya çalışmalarıyla katılmışlar. İlk Fransız profesörün çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu sormuş. Fransız profesör başlamış anlatmaya: - Ben inek genleriyle tavuk genlerini birleştirdim, ortaya çıkan mahlukun eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz et kadar sağlıklı oldu!" demiş. Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den bizim Laz profesöre... Jüri başkanı sormuş: - Sizin çalışmanız nedir? Laz profesör anlatmış: - Ben karpuz genleriyle hamamböceği genlerini birleştirdim! Birden bütün jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan Laz profesöre sormuş: - Bu çalışma ne işe yarar? Laz profesör cevap vermiş: - Acayip işe yarıyor; karpuzu kesiyorsun, çekirdekleri kaçışıyor! | |
|
| |
arda aktif üye
Mesaj Sayısı : 316 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:16 pm | |
| Bir toplantıda hayatın hızla geçip gittiğini anlatan konuşmacıya sormuşlar: - Ama efendim, hayat kırkından sonra başlar? Cevap enteresan. olmuş: - Otuzbeşinde ölmezsen eğer! | |
|
| |
| süper fıkra arşivi | |
|