| süper fıkra arşivi | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
ipek yeni üye
Mesaj Sayısı : 137 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 30 Nerden : yıldızımın içinden ;)
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Paz Mart 15, 2009 1:48 pm | |
| paylaşım için çok saol çok komikler! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:01 pm | |
| Gardiyan mahkuma sormuş: - Hangi gözümün takma olduğunu bilir sen, seni hücre cezasından kurtarabilirim. Mahkum: - Sağ gözünüz takmadır. - Nereden bildin? - Daha insanca bakıyor da! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:01 pm | |
| Cezaevindeki mahkum bir arkadaşına: - Gardiyanlar konuşurken duydum. Yarın buraya adalet bakanı geliyormuş! Beriki heyecanla atılmış: -Vay canına, suçu neymiş? | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:01 pm | |
| Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır: - Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler. Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu. - O halde sen hiç asker bisküvisi yedin mi? - Şey... Yani evet, başçavuşum! - İçinden hiç asker çıktı mı, ulan! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:02 pm | |
| Temel hastalanmış, doktora gitmiş. Doktor Temel'in kalbini dinledikten sonra: - Efendim, sizin kalbiniz çok hızlı atıyor. Atmaması lazım! demiş. - Peki, ne yapacağız? - Vereceğim ilaçları kullanın, haftaya bir daha muayeneye gelirsiniz. - Peki! demiş Temel ve gitmiş. . Tabii bir hafta hemen geçmiş, Temel yeniden muayeneye gitmiş. Doktor tekrar Temel'in kalbini dinlemiş. Bu sefer de: - Maalesef kalbinizin atışı neredeyse bitecek kadara azalmış. Bitmemesi lazım! Temel kızmış: - 000 doktor bey, siz de çok masraflı oluyorsunuz. Hadi AT MAMASINI buldum, BIT MEMESİNİ nereden bulacağım şimdi? | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:02 pm | |
| Genç çocuk, son model BMW' siyle yolda ilerlerken kırmızı ışıkta durur. Tam o sırada arkadan gelen bir kamyon büyük gürültüyle arabaya çarpar. İkisi de inip bakarlar ki, arabanın arkası haşat. Kamyonun şoförü gencin ayaklarına kapanır: - Abicim, sen beni affet. Ben 30 yıl çalışsam bunu ödeyemem. Sen şu kardeşini affet! Çocuk bakar ki, adamın hakikaten hali vakti pek yerinde değil. Adamı affeder ve arabasına binip yoluna devam eder. Çocuk 2-3 ışık sonra tekrar durur. Derken yine büyük bir gürültüyle arabasına arkadan çarparlar. Çocuk arabadan iner; bir de bakar ki, yine aynı kamyon şoförü arabasına vurmuştur. Ancak bu sefer şoför kamyondan dışarı çıkmadan sadece kafasını pencereden uzatır ve der ki: - Abi, benim ben... Devam et! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:02 pm | |
| Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek: - Size bir şey soracağım: Neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itinayla kaputu açacağım, bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekliyse motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım! Söylesenize, nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum? Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş: - Bunların hepsini motor çalışırken yapmayı denesenize! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:02 pm | |
| Öğretmen çocuğa sordu: - Söyle bakalım, dün okula geleceğin yerde hangi eşekle sokaklarda dolaştın? Çocuk cevap verdi: - Oğlunuzla efendim! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:03 pm | |
| Öğretmen Ali 'ye sordu: - Evci! hayvanların başlıcalarını say bakalım! Ali biraz düşündükten sonra cevap verdi: - Fare, tahtakurusu, pire, sinek! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:03 pm | |
| Ayşe ağacın altına oturnuş resim yapıyordu. Babası yanına gelerek sordu: - Ne resmi yapıyorsun bakayım? - Çimenlikte bir keçi resmi. - Çimenler nerede? - Keçi hepsini yedi. - Ya keçi? - Yiyecek bir şey kalmayınca o da gitti. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:03 pm | |
| Adamın biri yabancı bir şehirde bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur: - Pek susadım, buralarda su bulamadım, lütfen bana bir bardak su verir misiniz? Kapıyı açan çocuk adamın yüzüne bakarak kısa bir tereddütten sonra, - İstersen ayran getireyim!" der. Adam bu teklifi teşekkürle kabul edince çocuk bir çanak ayran getirir. Adam ayranı İçtikten sonra çocuk - İstersen daha getireyim!" der. - Zahmet olur yavrum!" der öteki... Çocuk cevap verir: - Hayır! Zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik! Bunun üzerine adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca çocuk feryadı koparır: - Anneeel Kapıdaki adam, köpeğin çanağını kırdı! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:03 pm | |
| Cimri bir kişi ölümü yaklaşınca oğullarını yanına çağırır. Üç oğluna da vasiyette bulunur: - Ben ölünce hepinizin mezarıma tek tek birer milyar lira koymanızı istiyorum!" der. Adam öldükten sonra sırayla ı. ve 2. oğlu mezara gider ve birer milyar parayı mezara koyarlar, daha sonra babası gibi parayı seven 3. oğlu da mezara gider ve mezardaki paraları alarak yerine babası adına 3 milyarlık çek koyar. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:03 pm | |
| Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı hakemi bir köşeye çekip: - Hocam! Sen bizim takımın durumunu bilmezsin.. Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilir misin?" - Ne yaparlar? - Seni parça parça ederler... Hakem cevap verir: - Anlaşıldı, siz bu oyunda be rabere kalacaksınız! - Neden? - Öteki takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:03 pm | |
| Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış. Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş. O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri koltuğunun altında şemsiyeyle hızlı hızlı yürüyen eri görünce beyninden vurulmuşa dönmüş. Eri çağırarak - Bu ne küstahlık?" demiş ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça edip eklemiş: "Bu sana ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!" Neye uğradığını anlamayan er "Baş üstüne!" diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş: - Teğmenim, beni az önce evine yollayan generalimize şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim? | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:04 pm | |
| Adam arkadaşına sormuş: - Eeee... Evlilik nasıl gidiyor? Arkadaşı cevap vermiş: - Evlenmeden önce "burçlarla" ilgileniyordum, evlendikten sonra "borçlarla" ilgileniyorum! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:04 pm | |
| Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş. Tam uçağa binerken kulağında bir ses belirmiş: - Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş, bakmış, kimse yok ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış: - Uçak düştü, kurtulan olmadı! Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında: - Binme bu tren, raydan çıkacak! Dönüp bakmış, yine kimse yok! Trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş: - Tren Eskişehir' de raydan çıktı, şu kadar ölü, şu kadar yaralı var... Allah'a şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses: - Bu otobüse binme, freni patlayacak! Dönmüş, yine kimse yok! Dayanamayıp bağırmış: - Sen kimsin yahu? - Ben senin iyilik meleğinim! Adam iyice kızmış: - Yahu evlenirken neredeydin? | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:04 pm | |
| Temel İstanbul’a gitmiş. O esnada 5 dakikada bir top atışları duyulmaktaymış. Merak edip sormuş: - Hemşerim! Bu top atışları neyin nesi? - Kraliçe Elizabeth’in gelmesi sebebiyle top atışı yapıldığı anlatılmış. Aradan yarım saat geçmiş ve top atışları halen sürüyormuş. Temel yine bir başkasına sormuş - Hemşerim! Bu top atışları neyin nesi? Aynı cevabı alınca söylenmiş: - Yahu yarım saattir bir karıyı vuramadılar be! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:04 pm | |
| Deli Nasır bir gün tek başına Hakkari'nin bir dağında gezintiye çıkar. Her gün o dağ senin, bu dağ benim gezmektedir. Onu gören helikopter Nasır'ı terörist sanarak dağdan alır ve alay komutanlığına götürür. Askerlerin sıkı denetimi altında alaya indirilen Nasır'ı gören komutan bunun Deli Nasır olduğunu anlar ve serbest bırakılmasını söyler, Deli Nasır Pilota dönerek der ki: - Usta borcum ne kadar?. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:04 pm | |
| Adamın biri yolda giderken bir çocuk görür ve çocuğu çok sevimli bulur. "Senin adın ne?" diye sorar. Çocuk tam söyleyeceği sırada "Dur! Ben tahmin edeyim!" diyerek sözünü keser. Fakat ipucu olarak baş harfini söylemesini ister. Çocuk "Y" der, adam başlar saymaya: - Yaşar! Çocuk başını sallar. - Yusuf! Çocuk yine başını sollar, - Yasin! Adam "y" ile başlayan bütün isimleri sayar, çocuk her seferinde başını sallar. Adam iyice sinir olur, kız isimlerini de saymaya başlar, çocuk yine başını sallar. Adam en sonunda "Bilemedim, neymiş be senin ismin?" diye sorar. Çocuk cevap verir: - Yamazan! | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:05 pm | |
| Temel Ingiltere'ye gidecekmiş. Lisan öğrenmesi gerek. Dershaneye yazılmış. İlk derste "Come!" yani "Gel" demeyi öğretiyorlarmış. Temel bu işe akıl erdirememiş. Öğretmenine sormuş: - Pu nasul iştur, "Come!" yaziysun, "Kam!" okuyisun. Haydi ona eyvallah... Peki, "Cel” olduğunu nereden anlisun? | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:05 pm | |
| İki kişi bir işe müracaat etmişlerdi. Türk yönetici, özellikleri daha kötü görüneni seçti. Bunun sebebini öğrenmek isteyen arkadaşlarına yöneticinin cevabı şu oldu: - Ali’yle görüşürken, onun dünyanın en akıllı insanı olduğunu düşünmeye başlamıştım. Bu cevap üzerine çalışma arkadaşları sordu: - Eeee işte, çok iyi. O zaman niye Veli'yi işe aldın? Türk yöneticinin cevabı enteresandı: - Çünkü Veli'yle görüşürken, benim dünyanın en akıllı insanı olduğumu düşünmeye başladım. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:05 pm | |
| Holdingin insan kaynakları ön görüşmeleri yapmış. Seçtikleri adayı Vehbi Koç'a bildirmişler. Vehbi Koç son görüşmeyi yapıp adamı işe alacakmış. Görüşme için bir restaurant ayarlanmış. Vehbi Koç'la yeni yönetici adayı söz konusu yerde buluşmuşlar. Başlangıç olarak ikisi de çorba istemiş. Adam tadına bakmadan çorbaya tuz koymuş. Vehbi Bey de bunun üzerine - Ön yargılı bir yöneticiye ihtiyacı olmadığını belirterek masadan kalkmış. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:05 pm | |
| Çöpçatan, gelin ve damat adayım karşılaştırmış. Gelin zengin olduğundan, damat adayı ufak tefek kusurların bağışlanması için önceden uyarılmış. Gelin adayı odaya topallayarak girmiş. Damat adayı çöpçatana bakmış, - Topal bu!" diye mırıldanmış. çöpçatan başıyla onaylamış. Damat gelinin saçlarım elleriyle geriye doğru taradığında, peruk elinde kalmış. Sessizce, "Kel bu!" diye fısıldamış. çöpçatan başıyla onaylamış. Damat adayı, kızın şaşı olduğundan da şüphelenmiş ve çöpçatan kulağına eğilip sormak istemiş. çöpçatan rahatlatmış: - Rahat konuş rahat... Duymaz, kulağı sağırdır... | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:05 pm | |
| Temel Afrika'ya safariye gitmiş. ilk günün sonunda gece otelin lobisinde avcılar konuşuyorlarmış. İngiliz, - Ben bugün bir gergedan vurdum!" demiş. Fransız, - Ben de bir arslan vurdum! demiş. Temel de -Ben de bir noşut vurdum!" demiş. İngiliz'le Fransız anlamamış ama cehaletleri belli olmasın diye de sormamışlar. Ertesi gün yine ava gidilmiş, gece yine toplanmışlar. İngiliz - Ben iki kaplan vurdum!" demiş. Fransız - Ben de bir fil vurdum!" demiş. Temel - Ben dört noşut vurdum!" demiş. İngiliz dayanamayıp sormuş: - Kusura bakma ama noşut nasıl bir şeydir? Bunca yıllık avcıyız hiç duymadık! Temel cevap vermiş: - Ben de ilk defa burada gördüm. Kara kara bir şeyler, insana benziyorlar. Ellerini kaldırıp “Noşut, noşut!" diye bağırıyorlar. | |
|
| |
Admin aktif üye
Mesaj Sayısı : 340 Kayıt tarihi : 14/03/09 Yaş : 34 Nerden : cehenem
| Konu: Geri: süper fıkra arşivi Ptsi Mart 16, 2009 2:05 pm | |
| Biyoloji dersinden yapılacak imtihan için sınıftaki herkes çok çalışmış; notlar, fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra imtihanın yapılacağı gün gitmişler, bir de bakmışlar ki, ortada kağıt kalem yok, sadece sıra sıra mikroskoplar var. Hoca da başlarında bekliyorken demiş ki: - Bu mikroskoplarda lamda bir böceğin bacağı var, imtihan sorunuz bacağından böceği tanımak. Tabii hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik çaldığı düdük... Öğrenciler mikroskopların başına geçmişler fakat bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş: - Kimsin sen be, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış: - Tanısana haydi, bilsene kim olduğumu! | |
|
| |
| süper fıkra arşivi | |
|